HASTALARIMIZIN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

HASTALARIMIZIN HAKLARI VE SORUMLULUKLARI

Doç Dr Gökhan Osmanoğlu, Genel Cerrahi Uzmanı

Şubat  2019

Değerli okurlar; hasta hakları, sağlık hakkının ve temel insan haklarından olan yaşama hakkının uzantısı olarak, son yıllarda tıp etiği alanında üzerinde önemle durulan konulardan biridir.

Sağlık hakkı, kişinin toplumdan, devletten, sağlığının korunmasını, gerektiğinde tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteyebilmesi ve sağlığını sürekli geliştirebilmesi için toplumun sağladığı olanaklardan yararlanabilmesidir. “Yaşama Hakkı’nın” en önemli bileşenlerinden birisi olan sağlık ve sağlıklı yaşama hakkı, pozitif statü hakları arasında yer almaktadır.

İnsanınyüce, kutsal ve dokunulmaz varlığınabağlıbulunan değerlerbütünü insan haklarını oluşturur. İnsan Hakları, bireyin onur ve bütünlüğünün korunması için var olan haklardır. Bu haklar evrensel niteliktedir; vazgeçilemezve devredilemez haklardır.

Hak ise hukuki kurallar ve esasların geçerli olduğu hukuk düzeninin kişilere tanıdığı yetkilerdir. Bir ilişkide taraflar karşılıklı hak ve sorumluluklara sahiptir. Taraflardan biri için hak olan, diğer taraf için sorumluluktur.

Karşılıklı sorumluluk doğurmaktadır. Yani Hastalarımızın ( Ya da hasta yakınlarının) haklarından söz edince sorumluluklarından da sözetmeliyiz. Aynı  durum    biz Cerrahlariçinde geçerlidir doğal olarak…

İnsan haklarının tarihsel gelişimiüç kuşağa ayrılarak açıklanabilmektedir.

  • Birinci Kuşak Haklar:

Bireysel Haklar

Özgür Doğma ve Yaşama Hakkı

  • İkinci Kuşak Haklar:

Birey,  Devlet İlişkisinden Doğan Haklar

Eğitim, Sağlıklı Yaşama, Çalışma Hakkı

  • Üçüncü Kuşak Haklar:

Dayanışma Hakkı

Tüketici Hakkı

Çevre Hakkı

Hasta Hakları

Dayanışma hakları içinde yer alan önemli haklardan biri ise insan haklarının sağlık alanında farklılaşmış uzantısı olan ‘hasta hakları’dır.

Hasta hakları; önce uluslararası sözleşme ve bildirgelere,  sonra hak talebini karşılayacak yasal düzenlemeler ile uygulamaya ve yaşamımıza girmiştir.

1998’de T.CSağlık Bakanlığı, Hasta Hakları Yönetmeliği’ni yayımlamıştır.

Hasta Hakları, sağlık hizmetlerinden faydalanma ihtiyacı  bulunan fertlerin,  sadece  insan olmaları vasfı ile sahip bulundukları T.C. Anayasası, Milletlerarası Antlaşmalar, Kanunlar ve diğer mevzuat ile teminat altına alınmış bulunan hakları ifade eder.

Hasta hakları kavramı genelde, hasta/sağlık çalışanı ya da hasta/sağlık kurumuilişkisinde ortaya çıkan hak unsurlarını içermektedir. Türkiye’de hasta haklarının temel dayanağı Anayasa, kanunlar ve bunlara dayanarak hazırlanan yönetmeliklerdir.

 

İlk olarak 1972 yılında ABD Hastaneler Birliği Hasta Hakları Bildirgesini yayınlayarak,  bu bildirgenin  bütün sağlık kuruluşu ve işletmelerinde uygulanmasını sağlamıştır. Bunu 1981 yılında Dünya Tabipler Birliği’nin Lizbon Bildirgesi takip etmiştir.

T.C. 1982 Anayasası’nın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığı altındaki 12. maddesi, “Kişinin Dokunulmazlığı, Maddi ve Manevi Varlığı” başlığı altındaki 17. Maddesi ve “Sağlık Hizmetleri ve Çevrenin Korunması” başlığı altındaki 56. maddesi hasta haklarını anayasal teminat altına almıştır.

————————————————————-

  • Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bürosunun 1994 yılında yayınladığı Amsterdam Bildirgesi,
  • Dünya Tabipler Birliği 1995, Bali Bildirgesi
  • Hasta Haklarına İlişkin Avrupa Statüsü, Roma 2002
  • Dünya Tabipler Birliği 2005, Santiago Bildirgeleri yayınlanmıştır.

Ülkemizdeki bu konu ile ilgili gelişmeler: ( 1982  den sonra )

  • İnsan Hakları ve “Biyotıp Sözleşmesinin” Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun, Resmi Gazete 20.04.2004 tarih ve 25439 sayı,
  • Hasta Hakları Yönetmeliği, 01.08.1998 tarih ve 23420 sayı, Değişiklik Resmi Gazete 08.05.2014 tarih ve 28994 sayı,
  • Hasta Hakları Uygulama Yönergesi, 26.04.2005 tarih ve 3077 sayı 26.04.2005,
  • Hasta ve Çalışan Güvenliğinin Sağlanmasına Dair Yönetmelik, 06.04.2011 tarih ve 27897 sayı,
  • Hekim Seçme Yönergesi, 19.10.2007 tarih ve 21745 sayı,
  • Hasta Hakları Uygulaması Genelgesi, 2009/21,
  • Poliklinik Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması Genelgesi, 2004/117,
  • Hizmet Kusuru Genelgesi, 2005/06,
  • Hasta Hakları Genelgesi, 2005/02,
  • Hasta Hakları Uygulama Yönergesi hakkında Genelge, 2005/74,
  • Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi, 2017/73-80 şeklindedir.

 

Görüldüğü  gibi  ülkemizde  10 – 15  yıldır  kanun  bazında  Hasta  hakları  ile  ilgili  birçok  çalışma  yapılmıştır.  Tabii, kanun  bazında  bir  platform  hazırlamak   takdirle  karşılanmalıdır.  Asıl  mesele  bunun  pratik  hayata  geçirilmesidir

Yönetmeliklere göre hazırlanmış bulunan hasta haklarını herkesin bilmesini, okumasını ve bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla sağlık kurum ve kuruluşlarının gerekli tedbiri almaları mecburi tutulmuştur. Hasta haklarını bir liste, tabela veya broşür haline getirerek, bunları sağlık kurum ve kuruluşunun, hastalar, personel ve ziyaretçiler tarafından kolayca ulaşılıp okunabilecek uygun yerlerinde bulundurmak da dâhil olmak üzere bütün tedbirleri almakla mükellef ve yetkilidir.

Sağlık  Kurumlarında; kurumyönetimi ve hasta, hasta yakınları ilişkisinin düzene sokulması, yanlış anlamaların önlenmesi esastır

Biraz  ayrıntılara  girersek :

1.Hizmetlerden Yararlanma Hakkı:
Hastaneye başvuran her birey, fiziksel,inanç,  ırk,   düşünsel ve sosyal özellikleri ne olursa olsun, var olan tanı tedavi olanaklarından yararlanma hakkına sahiptir.
Hasta,  doktorunu   ve/veya sağlık kurumunu seçme ve tedavinin herhangi bir evresinde değiştirme hakkına sahiptir.
2. Saygı ve İtibar Görme Hakkı:

Hasta her zaman bireysel itibarı korunarak saygılı, nazik, şefkatli ve güler yüzlü bir ortamda tedavi olma hakkına sahiptir.
Her türlü sağlıklı şartlar sağlanmış gürültülü ve rahatsız edici bütün etkenleri giderilmiş bir sağlık hizmeti almaya hakkı vardır.
3. Mahremiyet Hakkı:
Hastanın kendi  sağlık  bilgileriyle  ilgili,   gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti almaya hakkı vardır. Mahremiyetinin korunmasını açıkça talep edebilir. Her türlü tıbbi müdahale, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmek suretiyle icra edilir.Örneğin  HIV pozitif  bir  hasta  ameliyat  geçirecekse  ameliyat  ekibi ve  hastaya  dokunan  sağlık  personeli   bunu  bilme hakkına  sahiptir.  Çünkü  kendilerini  korumak  için  gerekli  tedbirleri alma  hakkına  sahiptirler.  Ama  bu bilgi  hastane  kafeteryasında  paylaşılamaz.Hasta  ile  doğrudan  temas  etmeyen  kişilere  anlatılamaz
4. Bilgi İsteme Hakkı:
Hastanın sağlık hizmet ve imkânının neler olduğunu öğrenmeye ve sağlık durumu ile ilgili her türlü bilgiyi isteme hakkı vardır.

Burada pratikte  karşılaşılan  en  önemli  sorun,  teknik  terimlerle  dolu  olan vehasta  için  anlaşılması aslında  nerdeyse  imkansız  olan  anlatımlar,  açıklamalardır.  Tabii  eğitim  düzeyine bağlı  olarak  anlatımı  ne  kadar  basitleştirirseniz basitleştirin  birçok  kere  anlatımlarda  ayrıntılara  girdikçe  hastanın  anksiyete  düzeyi  azalacağına  artabilir !

Optimumu  yakalamak   bazen  hiç kolay  değildir.Birçok   hasta  doktoruna  güvenmeyi  ve  fazla  soru  sormamayı  tercih  etmektedir


5.Sağlık kuruluşunu ve personelini, seçme ve değiştirme:
Sağlık kuruluşunu seçmeye, değiştirmeye ve seçtiği sağlık kurumunda verilen sağlık hizmetlerinden faydalanmaya, sağlık hizmeti verecek vermekte olan tabiplerin ve diğer sağlık çalışanlarının kimliklerini, görev ve unvanlarını öğrenmeye seçme ve değiştirmeye hakkı vardır.

  1. Kayıtları İnceleme Ve Bilgilerin Gizli Tutulma Hakkı:
    Hasta, sağlık durumu ile ilgili bilgiler bulunan dosyayı ve kayıtları, doğrudan veya vekili aracılığı ile  inceleyebilir ve bir suretini alabilir. Bu kayıtlar, sadece hastanın tedavisi ile doğrudan ilgili olanlar tarafından görülebilir. Hastaların
    Gizliliğe uygun bir ortamda her türlü sağlık hizmeti almaya hakları vardır.
    7. Reddetme, durdurma ve rıza:
    Tedaviyi reddetmeye, durdurulmasını istemeye, tıbbi müdahalelerde rızasının alınmasına ve rıza çerçevesinde hizmetten faydalanmaya hakkı vardır.
    Hiç kimse; kendi rızası bulunmaksızın, tecrübe, araştırma veya eğitim amaçlı hiçbir tıbbi müdahale konusu yapılamaz.

Tabii , bu  acil  servise  şuursuz  ve  hayati  tehlike  içinde  gelen  kişiler  için  geçerli değildir. Böyle  bir  durumda  hastanın  yakını  bilgilendirilir.  Yanında  hiç  kimse  yoksa,  ambulans  personeli  ve  acil  serviste  karşılayan  sağlık  personeli tutanak  tutmalıdır.

  1. Dini Hizmetlerden Faydalanma Hakkı:
    Hastanenin imkânları ölçüsünde hastalara dini vecibelerini serbestçe yerine getirmeleri için gereken tedbirler alınır.
    9.Ziyaret Ve Refakatçi Bulundurma Hakkı:
    Hasta ziyaretçilerinin kabul edilmesi, Hastaneninbelirlenen usul ve esaslara uygun olarak ve hastaların huzur ve sükûnlarını bozacak fiil ve tutumlara sebebiyet vermeyecek şekilde gerçekleştirilir ve bu konuda gereken tedbirler alınır.
    Muayene ve tedavi sırasında hastaya yardımcı olmak üzere; mevzuatın ve Hastane imkânlarının elverdiği ve hastanın sağlık durumunun gerektirdiği ölçüde, tedaviden sorumlu olan tabibin uygun görmesine bağlı olarak, refakatçi bulundurması istenebilir.

 

Hasta  Hakları gibi hastanın ( ve yakınlarının)da uyması gerekli olan sorumluluklarıvardır. Genel olarak, hastanın bir sağlık kuruluşuna başvurmadan ve başvurduktan sonraki süreçte yerine getirmesi gereken ödev ve yükümlülüklerdir diye tarif edilebilir.

  • Başvurduğu sağlık kurum ve kuruluşunun kural ve uygulamalarına uygun davranmalı ve katılımcı bir yaklaşımla teşhis ve tedavi ekibinin bir parçası olduğu bilinciyle hareket etmelidir.
  • Yakınmalarını, daha önce geçirdiği hastalıkları, gördüğü tedavileri ve tıbbi müdahaleleri, eğer varsa halen kullandığı ilaçları ve sağlığıyla ilgili bilgileri mümkün olduğunca eksiksiz ve doğru olarak vermelidir.
  • Hekim tarafından belirlenen sürelerde kontrole gelmeli ve tedavisinin gidişatı hakkında geri bildirimde bulunmalıdır.
  • Randevu tarih / saatine uymalı ve değişiklikleri ilgili yere bildirmelidir.
  • İlgili mevzuata göre öncelik tanınan hastalar ile diğer hastaların ve personelin haklarına saygı göstermelidir.
  • Personele sözlü ve fiziki saldırıya yönelik davranışlarda bulunmamalıdır.
  • Haklarının ihlal edildiğini düşündüğünde veya sorun yaşadığında ‘Hasta İletişim Birimi’ne   başvurmalıdır.

Ülkemizde hasta haklarının dikkate alınıp alınmadığı, uygulamaları takip, kontrol ve denetim altında tutmak ve bu alanda gerekli çalışmalarda bulunmak üzere Türkiye Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü, Hasta, Çalışan Hakları ve Güvenliği Daire Başkanlığı, İl Sağlık Müdürlüğü, Hasta Hakları İlKoordinatörlüğü, Hasta- Çalışan Hakları ve Güvenliği Birimi, Hasta İletişim Birimleri yetkili kılınmıştır.

Hasta İletişim Birimlerine yapılan başvurulardan, yerinde çözülenler, kayıt altına alınarak dokümanteedilir. Yerinde çözülemeyen yazılı ve/veya elektronik başvurular, İl Sağlık Müdürlüğü tarafındanoluşturulan/oluşturulacak olan ‘Hasta Hakları Kurulu’ tarafından değerlendirilir. Hasta İletişim Birimine yapılan başvurular ve kurulda görüşülen dosyalargizlidir, hiçbir şekilde üçüncü kişilere bilgi verilemez. Bilgi ve dosyalar resmi olarak talep edilmesi kaydıyla idari soruşturma yapan incelemeciye ya da adli mercilere gizliliğe riayet edilerek verilir. Kurul üyeleri de gizliliğe riayet etmek zorundadır.

Hastalar (yakınları) ve sağlık çalışanlarının haklar ve sorumluluklar konusunda yeteri kadar bilgi sahibi olmadıkları açıktır.Bu alanda yapılmış çokciddi araştırmabulunmamaktadır ancak hasta şikâyetleri, sağlıkişletmelerindekihasta yakınları ve sağlıkçalışanlarıarasındaki tartışmalar hatta kavgalar gibi arzulanmayan olayların yaşanmasıbu alanda ciddi sorunların olduğunugöstermektedir.

ÖzellikleTürk Medyasında (yazılı-görsel) bu konuların çokçayer alması bu görüşü doğrularnitelikte olup, Türkiye’dehasta haklarının vatandaşlar tarafından yeterince bilinmediğiniortaya koymaktadır. Hasta ve sağlık personeli arasında zaman zaman oluşangerginlikler hep bu bilgi eksikliğindenkaynaklanmaktadır. Hasta hakları tam bilinmediğigibi sorumluluklar da bilinmemektedir. Keza sağlıkkurumçalışanlarınınbirçoğununhasta  ve çalışan  hakları konusunda yeterli donanıma sahip olmadıklarını son derece nettir.

Yakın geçmişte bizzat yaşadığım bir olayı sizlerle  paylaşmak isterim. Benim aracılığımla Ankara’daki  bir eğitim hastanesinde başarılı bir ameliyat geçirdikten  sonra ameliyatla ilgili olmayan yandaş sağlık sorunları  nedeniyle  yaşanan hafif problemler için gidip doktoru tehdit ederek, hastalarının tüm dokümanlarını (şikayet etme amaçlı) çok ta uygun olmayan bir dille talep eden yakınlarımın,düştükleri durumun ve hasta,  sağlıklı bir durumda taburcu olurken doktordan özür dilemek durumunda  kalmalarının,hasta hakları çerçevesinde düşünüldüğünde ne kadar rahatsız edici olduğunu sizin takdirinize bırakmak isterim.

Hasta (Hasta Yakını)  /  Doktor ilişkisi; çok hassas bir ilişkidir. Her iki tarafın da bilinçli, insani olarak vicdanlıve ölçülü davranması, kuşkusuz hasta için en iyi sonucu  sağlayacaktır. Hekim ve Sağlık Ekibi üzerinde ek baskı yaratmanın sağlayacağı bir kazanç olmadığı aşikardır…

Sağlıkkurumlarındaoluşabileceknahoş olayların önlenmesi, insan onuruna yakışırşekildeve insanı esas alan bir uygulamanın yerli yerine oturabilmesi içinhasta ve çalışan haklarının taraflarca iyi bilinmesi ve uygulanması gerekir.

Hekimleri ,  sağlık  çalışanlarını tehdit  etmek   darp  etmek,  hatta  öldürmek  toplumun  kendi  ayağına  kurşun  sıkması  gibidir.  Çünkü  kendi  canı  tehlikede  olan  sağlık  çalışanları  pasif  direnişe  geçerler.  Bir  hekimin  yapmaması  gereken  bir  şeyi  yaptığını  belki  belgeleyebilirsiniz  ama  yapması  gereken  bir  şeyi  yapmadığını  veya  geç  yaptığını  kanıtlamanız  çok  ama  çok  zordur.  Oradan  oraya  nakledilen  hastalar  artabilir,  bu  tetkik  yetersiz  denilerek  yapılan  lüzumsuz  yeni  tetkikler artabilir.  Bu sırada  kaybedilen  kıymetli zamanı  ve  bunun  olumsuz  sonuçlarını  ispat  etmek  zordur.  Bir  hekimin  ciddi  bir  karar almadan  önce  2  konsültasyon  yada  12  konsültasyon  istemesini  sorgulamanız  çok zordur.  Hekim,  hastaya  ve / veya  hasta  yakınlarına  yapacağı  ameliyatın ölüm  ve  komplikasyon  riskini  abartarak  anlatabilir.  Korkutmak  çok  kolaydır.

Bu  nedenlerle  çok  iyi  eğitim  görmüş  sağlık  personeli  yüksek  dereceli  sağlık  personeline  ihtiyaç  giderek  artmaktadır.  Sağlıkçılara  bindirilen  aşırı  hasta  yükü  hata  yapmayı  ne yazıkki  kolaylaştırıyor.  Hasta  yakınlarının  empati  yapmayı  öğrenmesi  gerekir.

Tabii  hekim  hataları  için  tabip  odaları, adli tıp kurumları , savcılıklar  mevcuttur  ve çalışmaktadır.  ‘Yok !Ben  bekleyemem,  yoğun  bakıma  silahla  girip,  gebe hemşireyi  tekmelerim  sorun  çözülür’  diyorsanız  buyrun  yapın. On yıl sonra  yoğun bakımlarda  kimlerin  çalışacağını  ben  size  şimdiden  söyleyebilirim. Bizler; Cerrahlar olarak,   Hekimler olarak,  Hemşireler,  Teknisyenler, diğer tüm  sağlık personelleri  olarak  ağır  yükümlülüğümüzün tam olarak farkındayız  ve gereğini  yapmaya  tüm  olumsuzluklara  rağmen,  gece  gündüz,  bayram  seyran  ayırt  etmeden  yapmaya  çalışmaktayız…

Saygılarımla.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir