Cerrahi  ve  Ameliyathanede  Hasta  Güvenliği  Kavramı

Cerrahi  ve  Ameliyathanede  Hasta  Güvenliği  Kavramı

Doç. Dr. Gökhan Osmanoğlu,   Genel  Cerrahi  Uzmanı

Ocak  2019

Doç. Dr. Gökhan Osmanoğlu

Değerli  okurlar, “ Hasta  güvenliği” hastalara  sağlık hizmeti  verirken, güvenli  bir  zincir / sistem oluşturmak  için  bilimsel  güvenlik   metodlarını  uygulama  disiplinidir.

Hasta  güvenliğinin  amacı, olumsuz / beklenmedik  olayların  sıklığını  azaltıp, hastayı olumsuz olaylardan  korumaktır.

Bildiğiniz  gibi  Hippokrat   dünyada  adı duyulmuş  ilk  hekim olarak  kabul edilebilir.   Hippokrat ,  “ Primum  non nocere ”   söylemi  ile ( Önce  zarar verme ! )  hasta  güvenliği  konusuna  muhtemelen  ilk defa  değinen   hekimdir.

Ancak   geçmişte  tıbbın  hızlı  geliştiği dönemlerde  ne yazık ki  Hasta  güvenliğini sağlama çabaları aynı hızla gelişmememiştir, daha geride  kalmıştır.

Tıbbi hatalar,  tıp tarihi boyunca  hep olmuştur   ve  muhtemelen de  hep olacaktır.  Mesele  bu konuda  hastalarda ve  sağlık çalışanlarında  farkındalık yaratmak olduğu gibi, “Hasta  güvenliği” konusunu da bir disiplin altına  almak ve  sözlü – yazılı şartlara  bağlamaktır.

Tabii yaşlanan  dünyamızda  insanlar  da  yaşlandıkça, cerrahi girişimler  daha karmaşık hale geldikçe,  cerrahi  girişimlerin maaliyeti arttıkça,  Alzheimerli hasta sayısı arttıkça, sigortaların, ilaç  endüstrisinin gücü arttıkça,  gelişmiş ülkelerin genç  nufusu azalıp sağlık harcamaları   kişi başına azaldıkça  “ Hasta güvenliği ” de  şekil değiştirecektir.  Hasta  güvenliği bu dinamik yapısını hep koruyacaktır. Ama  olmazsa olmazlarını da  koruyacak  hatta arttıracaktır. Bu  konuda  güncel  eğitim ve  değişikliğe ayak uyduran  kanuni  düzenlemeler  tüm  topluma faydalı  olacaktır.

Tıbbi  hatalar  konusunda ilk  göze  çarpan çalışma, bir cerrah olan Ernest Codman tarafından  yapılmıştır.Codman,  klinik  bakımın  tüm  süreçlerini incelemiştir. Hataları, bunların nedenlerini , gerekli önleyici faaliyetleri irdelemiştir.

Sağlık  hizmetlerinde  Hasta Güvenliği programı , 1917 yılında Amerikan  Cerrahlar  birliği tarafından uygulamaya  konulan ilk  ciddi çalışmadır. Bu programın  amacı,  çalışanlar, ziyaretçiler  ve hastalar için güvenli bir sağlık  hizmeti  ortamı  oluşturmaktır.

Avrupa  birliğinin 2005 yılında  hasta  güvenliği  ile  ilgili  düzenlediği  konferans sonucunda,  ilgili  ülkelerin   verdikleri sağlık hizmetlerinde  hasta  güvenliğinin  önemli bir  sorun  olduğu, yapılan  hatalar  sonucunda  ortaya çıkan  olumsuzlukların  önemli  bir kısmının  önlenebilir olduğu  vurgulanmıştır.

Uluslararası  düzeyde  sağlık  alanında  en önemli  kalite oranizasyonu  olan  JCI   ( Joint  Comission internatıonal ) 2008  yılında  Hasta  güvenliği ile  ilgili altı  hedef  belirlemiştir. Bunlar:

  • Hasta kimlik bilgilerinin  doğrulanması
  • Bakım verenler arasında etkili  iletişimin  sağlanması
  • Yüksek riskli ilaçların güvenliğinin  geliştirilmesi
  • Yanlış taraf  cerrahisinin önlenmesi
  • Hastane enfeksiyonların  azaltılması
  • Hastanın düşmesini ve buna bağlı  gelişebilecek  zararları  önlemek

Aslında  Hasta  güvenliği tek başına tıbbi hataları  azaltmak  anlamına  gelmez. Hastalara  yardım  ederken onlara zarar  vermekten  kaçınma  ve  etkin bir  liderlik  anlayışı ile hasta güvenliği bilincinin oluşturulması  demektir.  Tabii bu bilincin  oluşması olmazsa olmazdır. Ama  uygulama, uygulamanın  denetimi, zaman içinde  tıbbi uygulamaların değişimine ayak uyduracak  bir  dinamizm de çok  önemlidir.

Günümüzde  cerrahi  işlemler, tecrübeli  ellerde etkin, başarılı ve hastayı iyileştiren bir işlemler topluluğu olmasına rağmen,  geriye  dönük  araştırmalar, olumsuz  olayların  henüz  tamamen  bertaraf  edilemediğini göstermektedir.

Ameliyathane  ortamında  hastayı  ve  ameliyathane ekibini bekleyen  birçok tehlike  vardır.  Cerrah,  Anestezist,  teknisyen  ve  hemşirelerin  bireysel  olarak  başarılı  bir  şekilde üstlerine  düşen görevi  yapmaları  beklense  de , iletişim, liderlik ve  karar vermede eksikliğin oluşturduğu hasta  güvenlik riskleri ortaya çıkabilmektedir.  Konuyu  biraz  açmak  ve  bir örnek  vermek  gerekirse, ameliyathane  sıcaklığının düşük  olması yaşlı bir  hastayı hipotermiye sokabilir. Hipotermi  yani vucut  ısısının 370 C nin altına inmesi  anestezi ilaçlarının etkisini değiştirir. Hastanın dolaşım sistemininin işlevini bozar. Hastanın kalp kasılma gücü düşer.  Sonunda  rutin bir cerrahi  işlem 1-2 saat içinde bir kabus haline dönüşebilir. Bu senaryoda  önce hastanın hipotermisi  önlenmelidir. Hasta ısıtılmalı, oda ısısı yükseltilmelidr. Verilen sıvılar ısıtılmalıdır. Hipotermi  önlememezse  ekip  bir B planını uygulamaya  koymalıdır. B planının burada  ayrıntısına  girmek  istemiyorum ama  gerekirse  ameliyatı sonlandırmak bile  düşünülmelidir. İşte  bütün bu önlemler için  ekip içinde iletişim gerekir. Ciddi bir  karar almak ve uygulatmak  ise Liderin  görevidir.

İlginç  olarak  cerrahi  süreçte  görülen  olumsuz  olaylar, cerrahi  girişim  sırasında yapılan hatalardan  çok  ameliyat  öncesi  ve  ameliyat  sonrası yapılan  hatalardan  kaynaklanmaktadır. Cerrahi  süreçte  karşılaşılan  olumsuz olayların  yaklaşık  % 25’nin  nedeni de bilgi eksikliğinden, görevi  savsaklamaktan  çok  ekipler  arasındaki  iletişim kopukluğundan ortaya  çıkmaktadır. Bu da bize hastanın odasından çıkıp , cerrahi süreç bitip odasına döndükten sonra  stabil hale gelene kadar hastaya müdahale  eden ekiplerin  sözlü ya da yazılı olarak birbirleriyle  sürekli  bilgi alış verişi içinde  olmaları  gerektiğini  önemle  belirtir.

Yaklaşık  onbeş yıl kadar  önce  yanlış  taraf  cerrahisini önlemek  için   Amerikan  Ortopedi cerrahları Akademisi tarafından  operasyon  bölgesinin , cerrahi öncesinde işaretlenmesi prosedürleri  başlatıldı ( Ameliyatta  sağ bacakla  sol bacak  karışmasın diye ) . Aynı  zamanda  tüm  Kuzey  Amerikada  hasta kimliğinin  doğrulanması , yapılacak cerrahi  girişimin niteliği  ve  ameliyat  yapılacak  tarafın  doğrulanması  amacıyla  cerrahi  TIME  OUT  ( MOLA)  uygulaması  sıkça  kullanılmaya  başlandı.  Bir  örnek  vermek  gerekirse : Hasta  uyuduktan sonra  ekip dışından  bir hemşire  ya da  teknisyen hasta  başında  Hastanın ismini okuyor, cerrah  hastanın Ayşe  Ç.  olduğunu  46  yaşında olduğunu doğruluyor. Sonra  hastanın  sağ meme kanseri  olduğunu doğruluyor. En son hastaya  meme kanseri  için  mastektomi  ve aksiller  disseksiyon  ameliyatını uygulayacağını, ameliyat  sırasında  frozen – sectıon için patolojiye  parça  yollayacağını  söylüyor. Bu doğrulamaları  bütün ameliyat  ekibi  dinliyor.  Ekipte   kimseden itiraz  gelmezse  ameliyat başlıyor.

Preoperatif   brifingler  ve kontrol  formları, doğru ve eksiksiz  kullanıldığında  ameliyat  ekibininin  sağlıklı bilgilendirmesinde çok  yararlıdır.  Örneğin  hasta  dosyasının  en başına büyük harflerle   PENİSİLLİN   ALLERJİSİ  ! yazmak  hayat  kurtarabilir.

Brifingler, cerrahi  işlem öncesi gerken ihtiyaçların ( Mesela  cerrahi ekipman, özel bazı ilaçlar , meme protezi  v.s ) ve prosedüre  ait özel durumların konuşulduğu  operasyon  öncesi bir değerlendirmedir. Mesela, pnömonektomi  geçirecek  ( Bir  akciğerin  alınması ) bir  hastanın ameliyattan sonra  normal  yatağına  dönmeyeceği, yoğun bakıma gideceği  önceden  belirlenebilir. Ya da   ameliyat  sırasında  beklenen kanama  nedeniyle  hastaya 3 ünite  eritrosit  süspansiyonu, 1 ünite  fresh  frozen plazma  gerekeceği  ve  kan  bankasının haberdar  edilip edilmedği tartışılır.

Ameliyat  öncesi Brifingler daha önce  söylendiği gibi yanlış taraf  cerrahisi  ( Sağ  gözmü ?  sol gözmü ? gibi ) yanlış  cerrahi işlem yapılmasının önlenmesi,  malzeme  problemlerinin erken fark  edilmesi, ameliyat maaliyetinin  azaltılması  gibi  cerrahi  işlem gözden  geçirmelerin / hatırlatmalarının yapıldığı değerlendirmedir.

Ameliyathanede  yapılan  Brifingler, cerrahi girişim  öncesi  uygun  antibiyotiklerin  verilmesi  gibi kanıta  dayalı önlemlerin alınması için sıkça  kullanılmaya   başlanmıştır. Ameliyat  ekibinin hastanın  tedavisine yeteri  kadar  odaklandığında, işlem öncesi kritik durumların  ve  potansiyel  zararın  değerlendirilmesinin  operasyon  güvenliğini / Hasta güvenliğini  arttırdığı  bilinmektedir. Bu Brifingler  aynı  zamanda gecikmeleri / zaman kayıplarını da azaltmaktadır ( İşlemin  başlamasına  kadar  geçen  bekleme  süresi ve  işlemin gerektirdiği  süre ). Bir çalışmada,   Ameliyat öncesi  Brifing yapılmadan önce  gecikme  oranı % 30.9 iken, rutin  Brifinglerin  yapılması ile  bu oran   % 23.3’e  inmiştir.

Ameliyathane  Brifinglerinde, ekibin isimleri ve görevleri ifade edilir, yapılacak  ameliyat ve  hastanın kimliği doğrulanır ( Joint Comission Universal Protokolune  göre  : TIME – OUT = MOLA ).  Sonra  uygun profilaktik  antibiyotik  verilir            ( Gereken olgularda, her olguda  değil ). Sonra  yapılacak işlemin adım adım isimleri  belirlenir. Bu adımlarda karşılaşılabilecek olan  potansiyel problemler  tartışılır. Mola ve tartışma zincirinde  temel  amaç  hata  ihtimalini en aza  indirmektir. Tüm bu sürece  ameliyathane  ekibinin  tamamının  aktif  bir şekilde katılması gerekir. Bu katılım  ve  karşılıklı iletişim, Liderin işini kolaylaştırdığı  gibi, hasta  güvenliğini de en üst  seviyeye çıkarır.

Ameliyathane brifinginde  hastaya uygun pozisyon vermek,  özel ihtiyaçlar için gerekli olan özel ekip ve implantların bulunabilirliliği değerlendirmelidir.

Cerahi sonrası yapılan debrifingler, ameliyat sırasında  oluşan beklenmedik durumların,  kritik olayların, tartışılmasına olanak verir. Böylece hasta güvenliğine  daha sonraki olumsuz olayların önlenmesi açısından katkıda bulunur.

Debrifinglerin yapılması, deneyimlerden  ders çıkarma  bilincini ve terbiyesini de geliştirir. Yeni, şimdiye kadar karşılaşılmamış  olumsuzlukları protokollere ekleme olanağı sağlar. Debrifinglerde tabii olarak nelerin yolunda  gittiği de tartışılır. Tampon sayımı, alet sayımı, iğne sayımı, patolojiye giden parça varsa  doğru  etiketlenip  etiketlenmediği gözden geçirilir.

Genellikle  etiketleme  işlemine ( Patolojik piyesin içine konduğu formol içeren kavanozun üstüne tarih, hasta ismi yazmak, protokol numarası yazmak, örneğin  organın neresinden alındığını belirtmek , ön tanı, varsa preoperatif ince iğne biyopsisi v.s ) gazlı bez sayımı, alet sayımı  kadar önem verilmemektedir.

Etiketleme ile ilgili yapılan bir çalışmada her 1000 cerrahi örnekten 4,3  ünde  görüldüğü  saptanmıştır.  Etiketleme  hataları  tedavide gecikmeye,  ilave  biyopsi  alınmasına ve yanlış tedavi yapılmasına  neen olabilir.

Farklı  alt yapı,  deneyim ve  bilgiye  sahip eğitmenlerin öğrencileri de birbirinden farklı öğreti ve eğitimle iş hayatına  atılacaktır. Yani standardizasyon sorunu  olacaktır. Bu durum ülkemizde  ne yazık ki yaygındır.  Bu durum  hasta güvenliğne  olumsuz  yansıyacaktır.  Ekip  içinde  aynı  profesyonel  dili kullanmayan  bireylerden  optimal iletişim beklemek  mümkün değildir.

Sağlık  kurumlarında  fazla  sayıda  hastaya  hizmet  sunuyor olmak  ya da bazen tam tersine  belli tıbbı problemlerle nadiren karşılaşmak,  uluslarası  standartlarla  çalışmayı zorunlu kılan bir  yapının  tam   olarak  yeleşmemiş  olması, hasta  güvenliği  kavramanın  yayılmasını zorlaştıran  faktörler  olarak  ortaya  çıkmaktadır.

Türkiyede  uluslararası bir  akreditasyon kurumu  tarafından  akredite  edilmiş / edilecek  hastanelerde, standartlar  gereğince, hastanın ve hastane  çalışanlarının  güvenliğini tehdit eden olaylar  izlenmekte,  kayıt  altına  alınmakta,  analiz edilmekte  ve  süreç  yönetimi kapsamında   iyileştirilmektedir.

Dünya  sağlık Örgütünün,  2008  yılında  başlatmış  olduğu  “ Güvenli  Cerrahi  Hayat  kurtarır ” projesi  kapsamında  T.C  Sağlık  Bakanlığı , hastaneleri  denetlerken  “ Sağlıkta  Kalite  Standartları = SKS ”  içinde  bulunan güvenli cerrahi uygulamalarına  yer   vermiştir. Güvenli  Cerrahi  Kontrol Listesi, ülkemize  uyum sağlayacak  şekilde geliştirilmiş ve  dört  bölüme  çıkarılmıştır. Bu çalışma ve  uygulama , Cerrahi uygulamalarda  hasta güvenliğinin sağlanması  açısından önemli  bir  kilometre  taşıdır.  Bu kontrol  listesi,  ameliyatların güvenliğini arttırmayı  ve  cerrahi  işlemlerden  doğabilecek  olumsuz  etkileri minumuma  indirmeyi amaçlar.

Güvenli  Cerrahi Kontrol  Listesi, Cerrahi  tedavi ile ilgili süreci  dört  aşamada  ele  almaktadır :

  • Klinikten / Hasta yatağından ayrılmadan  önce
  • Anestezi verilmeden  önce
  • Ameliyat kesisinden  önce
  • Ameliyat bitmeden ve  ameliyathaneden  çıkmadan  önce

Not  :  Time  out  2. Veya  3.  Adımda   yapılabilir. 2. Adımda  Time  out

Yapmak  tercih  edilmelidir.

Cerrahi   ekibin  başkanı  olarak  Cerrahın en temel  görevi,  cerrahi  süreç  içinde  hasta  güvenliğini  sağlamaktır.  Bu  görevin  başarılabilmesi  için  cerrahın  ekiple ,  sağlıklı  bir  iletişim  içinde  olup  Brifingleri  takip etmek ,  kuralları yerine  getirmek  ve  getirilmesini  sağlamaktır.

Güvenli  cerrahi  için :

  • Doğru hastaya  doğru   ameliyatın  yapılması,
  • Planlanan cerrahi  işlemin eksiksiz  uygulanması
  • Ağrıyı ortadan  kaldırırken anestezik madde  verilmesine   bağlı zararı  önleyecek  önlemlerin  alınması,
  • Hava yolu  tıkanıklarıklarının  erken  tanınması  ve  böyle  durumlara   karşı  etkin  biçimde  hazırlıklı  bulunulması,
  • Aşırı kan  kaybı  riskinin belirlenmesi  ve  buna  karşı  hazırlıklı  olunması
  • Hasta için  risk  oluşturacak  allerji  ya da  ilaç  reaksiyonlarına  yol  açılmaması,
  • Ameliyat yapılan  vucut  bölgesinde  enfeksiyon  riskini  en aza  indirecek  yöntemlerin   kullanılması,
  • Ameliyat yerinde  yabancı  cisim  bırakılmaması,
  • Patolojiye gönderilecek  örneklerin  güvenliğinin  sağlanması ,  doğru  etiketleme  yapılması
  • Hasta ile  ilgili  bilgilerin  ameliyat  ekibi  arasında  eksiksiz  aktarılması
  • Ekip içinde eksiksiz  ve  sürekli  iletişimin  sağlanması
  • Daha önce  anlatılan üç  farklı  Debrifingin  mutlaka  yapılması
  • Time – out’un bütün  ekibin  katılımı  ile onaylanması
  • Yukarda sayılan  maddelerin  yerine  getirilip getirilmediğini kontrol  edecek sistemin  hastane  yönetimi  tarafından  kurulması  ve  işletilmesi

Gerekir.  Böylece  hasta güvenliği  artar,  cerrahiye  bağlı olumsuz  sonuçlar  minimale  iner.

Hiç  şüphesiz,  Cerrahınız  olarak  bizler  bu  sorumluluğun  farkındayız .  Bilimsel  ve  vicdani olarak  size   uygun olan  tedavinin  doğru  ve  güvenli  bir  şekilde yapılması  ve  sağlınıza  en hızlı şekilde kavuşmanız  için  gereğini yapmaktayız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir